Ameliyatsız Miyom Tedavisi

Rahimde ve rahim ağzında görülebilen düz kas büyümeleri miyom olarak adlandırılır. Görülme sıklığı 35 ila 40’lı yaşlarda artan miyomların tedavisinde birçok farklı yaklaşımdan yararlanılabilmektedir. Günümüzde hastaların konforunu artıran ve minimum komplikasyon riski barındıran bir dizi yöntemden bahsedilebilir. Özellikle robotik ve laparoskopik cerrahinin gelişimi ile birlikte jinekolojik operasyonların birçoğu kapalı teknikle gerçekleştirilebilmiş ve hastaların minimal invaziv tedavi yöntemleri ile buluşabilmeleri sağlanmıştır. Robotik ve laparoskopik cerrahiler sayesinde iyileşme süreci kısalmış, hastaların konforları belirgin ölçüde artmıştır. Bu yöntemler her ne kadar yenilikçi bir yaklaşım olsa ve geleneksel cerrahiye oranla minimal invaziv kabul edilse de artık miyom tedavisinde ameliyatsız yaklaşımlar ön plana çıkmaktadır.

Ameliyatsız myom tedavileri temel olarak miyom embolizasyonu ve ultrasonik fokuslama ile miyom ablasyonu olmak üzere iki ayrı kategoride incelenebilmektedir. Yöntem tercihi yapılırken hastanın çocuk sahibi olmayı isteyip istemediği önemli bir kriter olarak karşımıza çıkar. Nitekim miyom embolizasyonu olarak bilinen ve miyoma ulaşan kan akışı ile besinleri kesmeye dayanan yöntem gebelik planlaması yapan kişilere önerilmez. Bu gibi bir durumda miyom ablasyonu sunduğu avantajlarla ve gebelik planlarını etkilememesiyle ön plana çıkar.

Ameliyatsız miyom tedavisi kapsamında başvurulan ablasyon işleminde termal enerjinin kullanılmasına dayanan, miyomların zaman içerisinde vücut tarafından emilmesi yoluyla küçültülmesinin hedeflendiği tekniğe myoliz adı verilir. Bu yazımızda Myoliz hakkında detaylı bilgi bulabilirsiniz.

Myoliz Nedir?

Myoliz termal enerji ile myomu oluşturan hücrelerin kolajen yapıya dönüştürülerek vücut tarafından emilmesini ve sonuç olarak küçülmesini sağlayan bir yöntemdir. Küçülme ile beraber zaman içerisinde myom herhangi bir rahatsızlık ya da belirti göstermeyecek boyuta gelmektedir. Myoliz işlemi Cool RF yani soğuk radyofrekans adı verilen bir transvajinal RF elektrotlu sistemle gerçekleştirilmektedir. İğnenin ucundan myomun içerisinde soğuk tuzlu su sirküle edilmektedir. Bu esnada işlem aynı zamanda ultrason cihazından da anlık olarak takip edilmektedir. İğne ucunun sıcaklığının sürekli olarak izlenebilir olması aynı zamanda daha başarılı ve hassas bir operasyon gerçekleştirilmesine yardımcı olmaktadır. Bu yöntem aynı zamanda en minimal invazif yöntem olarak kabul edilmektedir. Bu sayede hastaların hem operasyon süreci hem de sonrasındaki iyileşme süreci kısa ve konforlu geçmektedir.

Myoliz için kullanılan iğne ucunun genişliği 0,5 ile 4 cm arasında değiştirilebilmektedir. Bu da cerraha daha hassas bir çalışma imkanı sunarken aynı zamanda farklı büyüklükteki myomlara da müdahale edilebilmesini sağlar. Bir myom için ön görülen ortalama ablasyon süresi 12 dakikadır. Ancak bu süre myomun büyüklüğüne göre kısalabilmektedir. Myoliz işlemine karar verme sürecinde hastalığın durumu son derece önemlidir. Tedavi türüne karar verilirken myomun boyutu ve meydana geldiği bölge göz önünde bulundurulmaktadır. Boyutu 8 cm’yi geçen myomlarda myoliz yöntemi ilk tercih olarak değerlendirilmemektedir.

İşlem sonrasında ise hastalığın durumu hekim tarafından kontrol edilmektedir. İşlemden sonraki üçüncü ayda genel olarak küçülme başlamaktadır. Bir sene içerisinde ise işlem yapılmış olan myomlarda %80 ile %90 oranında küçülme görülmektedir.

Myoliz: Transcervical Radiofrequency Ablation (TCRFAS) Avantajları Nelerdir?

Myoliz’in en minimal invaziv yöntem olması nedeniyle önemli avantajları bulunmaktadır. İşlemin transvajinal şekilde yapılması sayesinde herhangi bir kesi yapılmamakta ve doğal olarak bir yara izi meydana gelmemektedir. Benzer bir şekilde işlem kısa sürmektedir. Üstelik bir operasyon süresince birden fazla myoma ablasyon işlemi gerçekleştirilebilmektedir. Minimal invaziv yöntem sayesinde hastalar aynı gün hastaneden ayrılabilmektedir. Dinlenme ve normal hayata dönme süresi de oldukça kısadır. Bu nedenle hastalar çok vakit kaybetmeden gündelik ya da işe hayatlarına geri dönebilmektedir. Minimal invaziv yöntem ile yan etki ve ameliyat sonrası komplikasyon oluşma riski minimuma inmektedir.

Myoliz yönteminin sağladığı bir diğer önemli avantaj ise işlem esnasında hastaların rahimlerinin korunmasıdır. Bu da işlemden sonra hastaların gebe kalmalarına olanak sağlamaktadır. Bu nedenle daha sonra anne olmak isteyen hastalara myoliz işlemi yapılmaktadır. Bununla beraber daha önce ameliyat olmuş, obezite şikayeti olan ya da korktuğu için ameliyat olmak istemeyen hastalarda kolay bir şekilde gerçekleştirilmektedir.

İşlem sırasında iğnenin ucu 12 – 20 derece arasında değişmektedir. Üstelik bu sıcaklık operasyon süresince korunmaktadır. Bu da işlemin ve etki alanının maksimum olmasını sağlamaktadır. Sürekli kontrol sayesinde cerrah daha kısa sürede çok daha büyük bir alana işlem gerçekleştirebilmektedir.

TCRFAS Tekniğini Farklı Kılan Başlıca Özelikler

Transervikal radyofrekans ablasyonu yani kısaca TCRFAS tekniğini farklı kılan yöntemlerin başında anlık kontrol gelmektedir. İşlem süresince transvajinal ultrason sayesinde operasyon bölgesi anlık olarak takip edilmektedir. Bununla beraber Cool RF yönteminde iğne ucunun sıcaklığı sürekli olarak kontrol edilmektedir ve bu sıcaklık 12 ile 20 derece arasında tutulmaktadır. Bu da işlemin etki alanının en üst seviyede olmasını sağlamaktadır.

TCRFAS tekniğini farklı kılan bir diğer önemli özellikte işlem sırasında hastanın rahminin korunmasıdır. Bu da özellikle gelecekte anne olmak isteyen hastalar için son derece önemlidir. Diğer yöntemlerde hastanın gebe kalamama riski bulunurken Cool RF miyoliz yönteminde böyle bir ihtimal bulunmamaktadır.

Endometrial Ablasyon

Adet dönemine özgü değişkenler kadınların hayat konforunu belirgin şekilde düşürebiliyor ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Çok ağrılı ve fazla miktarda kanamalı adet dönemlerine sahip olan kadınlar için uygulanan en efektif tedavi yöntemlerinin başında da endometrial ablasyon geliyor. Endometrial ablasyon aşırı adet kanaması olan, adet kanamaları 8 günden fazla süren, aşırı kanama nedeniyle kansızlık riskiyle karşılaşan ve rahmin alınmasının uygun olmadığı kadınlara uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bu yöntemde rahim iç tabakası yakılarak yok edilir. Çocuk sahibi olmak isteyen istemeyen ancak aşırı kanama sorunu yaşayan kadınlarda histerektomiye alternatif olarak uygulanan bu yöntem sonrası hastanın rahmi korunur, cerrahi gereksinimi ortadan kalkar.

Günümüzde endometrial ablasyon tedavisinde en minimal invaziv yöntem/teknik trans cervical endometrial ablasyon TCEA tekniğinin kullanıldığı endometrial ablasyon sedasyon altında gerçekleştirilir. İşlem USG eşliğinde kontrollü bir şekilde tamamlanır. 5 mm kalınlığına sahip elektrot, vajinal yoldan rahime doğru yönlendirilir. Bu noktada hastanın ihtiyacına göre tam ablasyon ya da kısmi ablasyon yapılabilir. Diğer bir deyişle ablasyon alanı seçilebilir ve menstrüasyon kontrolü sağlanabilir. Teknik gelişmiş bir ısı kontrolüne sahip olması ile de avantajlarını artırır. Prosedür 5 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanır ve prosedür sonrası yan etki veya komplikasyon riski minimal ölçüde olur. Aşırı adet kanaması olan hastalara uygulanan diğer tedavilerden farklı olarak hastanede yatış gerektirmez ve klinikte 2 saatlik bir takibin ardından taburcu olunur.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Cool RF ile gerçekleştirilen myoliz işlemi özellikle obezite problemi olanlar, daha sonra gebe kalmak isteyen ya da ameliyat olmaktan çekinenler için uygun bir yöntemdir.

Myoliz işleminde kullanılan iğne ucunun 12-20 derece arasında olması nedeniyle bu işleme soğuk radyofrekans ya da Cool RF adı verilmektedir. Bu sistemde dünyada ilk kez kendi özel algoritması yer alan bir jeneratör ve transvajinal RF elektrotu bulunmaktadır.

Myoliz işlemi en minimal invaziv yöntem olduğu için iyileşme süreci oldukça kısa ve konforludur. Hastalar işlem sonrası aynı gün taburcu edilmektedir. Takip eden birkaç gün içerisinde de günlük hayatlarına dönmelerinde bir problem bulunmamaktadır.

Soğuk RF yönteminin dışında çeşitli yöntemler de bulunmaktadır. Mikrodalga radyofrekans ve cryomyoliz bunlardan bazılarıdır. Bu yöntemlerin de kendilerine göre bazı avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır.