Miyomlar rahimin kas tabakasından kaynaklanan iyi huylu tümörlerdir. Kadınlar arasında en çok görülen rahim tümörüdür. Daha önceki yazılarımızda bahsettiğimiz gibi bu miyomlarda zamanla bazı değişiklikler görülmekte ve buna ‘dejenerasyon’ denilmektedir. Birçok dejenerasyon çeşidi olmakla beraber bunlardan en önemlisi sarkomatöz dejenerasyondur.
Sarkomatöz dejenerasyon miyomun artık kötü huylu bir tümör olduğunu gösterir. Normalde miyomlar iyi huylu tümörler oldukları için kanser olarak bilinmezler. Fakat sarkomatöz değişiklikler görüldüğünde miyom artık kanser olarak adlandırılır.
Peki bu sarkomatöz değişiklikler ne kadar sıklıkla görülüyor?
Bununla ilgili yapılmış bir çok çalışma da değişik oranlar verilmekle birlikte bir miyomda sarkom görülme oranı (kanser olma ihtimali) ortalama 500 kadında 1 olarak belirtilir. Bu ihtimal hastanın yaşı arttıkça artmaktadır. Yani genç hastalarda miyomun kötü huylu olma ihtimali daha azdır.
Bir miyom iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu bunu ameliyat etmeden anlamak çok zordur. Günümüzde bazı yöntemler uygulansa da genellikle bu tanı miyom çıkartılıp patolojik olarak incelendikten sonra konulmaktadır. Eğer patolojik inceleme sarkom tanısı olarak gelirse hasta tekrar ameliyat edilerek rahim, yumurtalıklar ve kasık bölgesinde ki lenf bezeleri de çıkartılmalıdır. Ameliyattan sonra kemoterapi alması gerekmektedir.
Miyom kötü huyluysa ve ameliyat laparoskopik veya robot ile yapılmışsa miyomun karın dışına çıkartılması, morselatör eşliğinde (elektrikli bir alet ile miyomun parçalanarak karın dışına çıkarılması) yapıldığı için karın içindeki diğer organlara da sıçrayabilir. Bunu önlemek için günümüzde bu işlem dayanıklı torbalar içinde yapılmaktadır. Torba içinde miyomun parçalanması nedeniyle olası kanser olma durumunda diğer organlara yayılma önlenmiş olur.