Ultrason

Pelvik ultrasonografi, miyom tanısında ilk yapılması gereken ve çoğunlukla da tanıyı koyabilen bir yöntemdir.  Ultrason kolayca uygulanabilen ucuz bir tanıyöntemidir. Bu yüzen bir kadında miyomdan şüpheleniliyorsa ilk yapılması gereken tetkiklerin başında gelmektedir. Karın duvarından ve vajinal yoldan uygulanabilir. Karın duvarından uygulanan ultrason büyük miyomlara tanı koyabilse de küçük miyomları kaçırabilir ve miyomların lokasyonunu çok net ayırt edemeyebilir.

 

Vajinal yoldan yapılan ultrason ise milimetrik miyomları dahil gösterir ve miyomların tam olarak rahimin neresinden kaynaklandığını gösterir. Transvajinal ultrasonografi ile rahimi 10. gebelik haftasından daha küçük boyutlarda olan hastalarda miyom tanısı %95-100 spesifite ile koyulur. Miyomlar ultrasonografide genellikle altında gölgelenme yapan, düzgün sınırlı, hipoekoik (normal rahim dokusuna göre daha koyu olarak) kitleler olarak görülürler.

Selüler leiomyomlar ise izoekoik (rahim ile aynı görüntüye sahip) veya hiperekoik (rahim dokusundan daha parlak) olarak normal miyometriyum dokusundan (rahimin kas tabakası) farklı organize olmuş kitleler olarak saptanırlar. Ultrasonografi kolayca uygulanabilen, maliyeti az olan ve miyomları diğer pelvik kitlelerden kolayca ayırt edebilen bir görüntüleme tekniğidir.  Miyom nedeniyle çok büyümüş uteruslarda (rahimlerde) ve çok sayıda miyom varlığında, miyomların tam lokalizasyonunu tespit etmede yetersiz olabilir. Eğer miyomun üretere (böbrekten idrar torbasına idrar taşıyan boru) bası yaptığı düşünülürse böbrekte büyüme olup olmadığını tespit etmek için böbrek ultrasonu yapmak gerekir.

Salin İnfüzyon Sonografi

Bazen ultrason ile rahim iç tabakasına doğru büyüyen submüköz miyomlar tam olarak ayırt edilemeyebilir. Bu durumda ultrason yapılmadan önce rahim içerisine bir kanül yerleştirilir. Vajinal ultrason probu vajene yerleştirildikten sonra daha önce yerleştirilmiş olan kanülden rahim içerisine sıvı verilerek rahim içerisi şişirilir. Bu işleme Salin İnfüzyon Sonografi denmektedir. Rahim içi şişirilince ultrason ile rahim içi değerlendirilir. Rahim içerisinde bulunan submüköz miyom ve rahim içini bozan intramural miyomlar veya endometriyal polipler bu yöntem ile kolayca görülerek tanı konulur.

Rahim Filmi (HSG)

Rahim filmi (HSG) miyom tanısında başvurulan bir yöntem değildir. HSG genellikle kısırlığın araştırılması için başvurulan bir yöntemdir. Bu yöntemde rahim içerisine bir kanül yerleştirilir ve bu kanülden rahim içerisine radyo opak madde verilerek rahim içerisi şişirilir.Bu madde rahim içerisinden tüpler aracılığıyla karın içerisine dağılır. Bu işlem esnasında eş zamanlı olarak radyolojik görüntü alınarak radyo opak maddenin tüpler aracılığıyla karın içerisine dağılımı izlenir. Tüplerde tıkanıklık ya da yapışıklık varsa bu sıvının karın içerisine dağılımı izlenmez. Hangi tüpten geçiş olduğu, hangi tüpün yıkalı olduğu kolayca anlaşılır. Aynı zamanda rahim iç yüzeyinde düzensizliğe neden olan bir kitle varsa tanı konulabilir. Submüköz miyom varlığında veya intramural miyomun rahim iç duvarına bası yapması veya endometriyal polip varlığında bu yöntem ile tanı konulmuş olur. Miyoma tanı koymak için başvurulan bir yöntem olmamasına rağmen kısırlık nedenlerini araştırmak için çekilen HSG sayesinde miyomlar görülmüş olur.

Histeroskopi

Histeroskopi işlemi vajinadan bir kamera içeren sistemin rahim içerisine yerleştirilmesi ile yapılır. İşlemden önce rahim ağzı bu sistemin geçmesine izin verecek kadar genişletilir. Daha sonra bir adet optik ve sıvı geçişine izin veren bir kanül içeren sistem rahim içerisine yerleştirilir. Rahim bu kanülden verilen sıvı ile şişirilir. Kamera sayesinde rahim içerisinde yer kaplayan lezyon olup olmadığı gözlenir. Özellikle submüköz miyomlar, endometriyal kaviteye bası yapam intramural miyomlar veya endometriyal polipler bu işlem ile net olarak görülür.

Bu sistemin diğer bir avantajı ise, işlem sırasında bu miyomlar sistemin sağladığı aletler ile çıkartılabilir. Aynı zamanda tüp girişlerinde tıkanıklık olup olmadığı, tüplerin açık olup olmadığı da değerlendirilir. Ultrason ile submüköz miyom veya rahim içerisine doğru bası yapan intramural miyom saptandığında histeroskopi yapılarak bu miyomlar görülerek çıkartılır. Eğer hastada subseröz miyom, intramural miyom, saplı miyom veya paraziter miyom varsa histeroskopi de bu miyomlar saptanamaz.

MR (Manyetik Rezonans)

MR günümüzde birçok hastalığın tanısında başarılı bir şekilde uygulanan bir yöntemdir. Jinekolojik problemlerde ultrason ile birçok hastalığın tanısı konulabildiği için MR çok sık başvurulan bir yöntem değildir.

Fakat pelvik (kasık) bölgede karşılaşılan kitlelerin tanısı ultrason ile konulamadığı durumlarda MR yol gösterici olabilir. Bu kitlelerin nereden kaynaklandığını, iyi veya kötü huylu olduğunu, boyutlarını ve muhtemel ne olduklarını göstermede oldukça başarılıdır. Yine aynı şekilde bir miyom rahim dışına doğru büyümüşse, dejenerasyona uğrayıp şeklinde değişiklikler meydana gelmişse MR yol gösterici olabilir. Bu büyük kitlenin rahimden kaynaklandığını gösterir. Dev miyom varlığında bize kitlenin sınırlarını, boyutunu ve komşu organlar ile ilişkisini net olarak gösterir. Miyom da kötü huylu değişimin göstergesi olan sarkomatöz dejenerasyon varlığında MR miyomun kötü huylu olabileceğini gösterebilir. Yaklaşık 500 miyomlu kadından 1’nde görülen sarkom konusunda MR yol gösterici olabilir.